Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ´ye artık sayılı günler kaldı. Peki kalan süreç nasıl değerlendirilmeli? Öğrenciler nelere dikkat etmeli? 

12 Mart Pazar günü binlerce öğrencinin gireceği Yüksek Öğretime Giriş Sınavına sayılı günler kaldı.
Öğrencilerimiz, son hazırlıklarını yapacakları çalışmalarını toparlayacakları günlere girdiler. Bu günlerde öğrencilerimizin sınava kadar olan süreyi verimli bir şekilde kullanmaları, sınavda başarılı olmalarını sağlayacaktır.
Kalan süreyi iyi değerlendirmek isteyen öğrencilerimizin son günlerde nasıl çalışma yapmaları gerektiği ile ilgili akıllarında bazı sorular bulunuyor. Bunlardan birincisi, sınavda çıkacak olan konuların öğrenciler tarafından iyi incelenmesi ve eksik oldukları konular var ise bir an önce tamamlamaları, sınav başarılarının artmasını sağlayacaktır. Eksik oldukları konuları, konu tekrarı yaparak ve arkasından örnek soruları çözerek gidermelidirler.
Diğer yandan, rutin çalışmalarında eski işlenmiş konuları hatırlamak için hızlıca tekrar etmeleri, bu konuların unutulmamasını; ayrıca soru çözümüne ve deneme sınavlarına ağırlık vermeleri ise öğrencilerimizi sınavlarda pratiklik kazanmalarını sağlayacaktır. Deneme sınavında soru çözerken zamanını yönetmeyi öğrenen öğrenciler, kodlama yaparken vakit kaybetmemeyi öğreneceklerdir.
Bilgilerin unutulmaması için ders ayrımı yapmadan, hiçbir dersi ihmal etmeden tekrar etmeye, çalışmaya devam etmek gereklidir.
Öğrencilerimiz tüm bu çalışmaları yaparken unutmamaları gereken en önemli nokta; onları başarıya ulaştıran şeyin sadece çok çalışmak değil, planlı çalışmak olduğudur. Dönemin başından bu yana yapmış oldukları planı çok değiştirmeden, daha çok eksikliklerine odaklanarak ve pratik kazanmak için soru çözümlerine ağırlık vermeleri yararlı olacaktır.
Ayrıca, sınava girecek öğrencilerimiz bu sınavın hayati bir önem taşımadığını, alacakları sonucun onların çalışmalarını yansıttığını unutmamalıdırlar. Eğer iyi bir sonuç almak istiyorlarsa öğrencilerimizin çalışmalarını buna göre yönlendirmeleri gerekir.
Tüm bunları konuşurken, YGS’nin öneminin bir kez daha vurgulanmasında fayda olacaktır. Çünkü YGS, üniversite odaklı kariyer hedefi kuran öğrenciler için ilk aşamadır. Bildiğiniz gibi 2017 ÖSYS’de sınavsız geçiş kaldırıldı. Sınavsız geçişin kalkması, meslek lisesinden mezun olan öğrenciler için kendi alanlarına OBP ile doğrudan geçiş yolunu kapatarak, sınav puanlarının önem kazanmasını sağladı. Yani, meslek lisesi mezunları da tercih döneminde sınav puanlarıyla tercih yapacaklardır. Ancak, bu öğrenciler kendi bölümlerinden birini tercih ederlerse ek puan alacaklardır.
ÖSYS’nin ilk aşamasını oluşturan YGS ön lisans, bazı lisans ve açıköğretime tercih yapmayı düşünen öğrenciler içinde YGS’ye girmeleri ve 150 barajını geçmeleri gereklidir.
Ayrıca, ÖSYS’nin ikinci aşaması olan LYS’ye girmek için öğrencilerin YGS’ye girmesi ve 180 barajını geçmeleri gereklidir.
Öğrencilerimizin hayallerinde kurduğu üniversiteye, hedefledikleri kariyere; üretimleriyle, çalışmalarıyla kendilerine ve topluma katkı sağlayacakları mesleğe sahip olmak için başarılı bir şekilde geride bırakmaları gereken bir sınav ile karşı karşıyalar. Bu dönemin yaklaşması ile birlikte öğrencilerimizin sınava karşı duydukları kaygı ve heyecanların artması doğal karşılanır.
Öğrencilerimiz bu süreçte ebeveynlerinin desteğine ihtiyaç duyacakları için ailelerinde dikkat etmeleri gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır. Özellikle, sınav dönemlerinde öğrencilerimize karşı anlayışlı yaklaşmaları, onlara yapacakları en büyük iyilik olacaktır. Ancak, bu her şeye evet demek ya da dünyanın etrafında döndüğünü hissettirecek davranışlar olmamalıdır. Çünkü önemli olan özellikle sınav dönemlerinde öğrencilerimize gösterdiğimiz anlayışın ekstra bir anlayış değil, sadece hayatlarını kolaylaştıracak verimli bir yıl geçirmelerini sağlamaktır.
Bireyin hayallerine yaklaşması için hedeflerine ve kendilerine inanması; hayallerine ulaşması için planlı çalışması gereklidir.